Enflasyon canavarı gözünü açtı yeğenim. Bunu kabullenmem mümkün değil. Sabah uyanıp TRT'yi açtığımda bir de ne göreyim? Övro 38 gayme, dolar da 366 gayme olmuş. Stokçuların yüzü gülüyor, fırsatçıların eli kaşınıyor, para baronları keyiften puro yakıyor. Benim asgari ücretli işçim de akşama un çorbası hazırlıyor. Ekmeğe gücü yetmiyor, eti rüyasında görmüyor, sütün kokusunu unuttu. Bu düzen böyle gitmez yeğenim, hemen bir şey yapmalı.
İdam geri gelsin, stokçuların hepsi asılsın. Vatandaştan yağı, unu, şekeri saklayanlara mahpushanede çeyrek ekmek, un çorbası verilsin. Asılırken de son dileği sorulmasın.
Geçen gün kahvede otururken Çarkıfelek Osman'la Büllük Adnan kapıdan girdi. Çaprazımdaki masaya oturup hesap makinesi çıkardılar. Daha önce aldıkları 232 doların ne kadar olduğunu hesapladılar. Sonra da una mı, şekere mi yoksa yağa mı yatırım yapsak diye aralarında iyice tartıştılar. Erkete Orhan yeğenimi yanıma çağırıp ne konuştuklarını öğrenmesi talimatı verdim. Hemen arkalarındaki masaya geçip kulak kabarttı. 10 dakika sonra da yanıma geldi. "Dayı, anladığım kadarıyla Yancı Hikmet, stok işine girmiş. Elinde yirmi kilo un, beş teneke yağ, bir çuval da şeker varmış. Çarkıfelek'le Büllük'e de ortaklık teklif etmiş. Şimdi onun muhasebesini yapıyorlar. 232 doları bozdurup stok işine girmeyi planlıyorlar" dedi. Onlara bir ders vermemin vakti gelmişti de geçiyordu bile.
Masadan kalkıp kapıya çıktım. Erkete Orhan yeğenimi Hırdavat Mahmut'a gönderdim. Dört çuval kireç aldırdım. Hurdacı Mustafa'dan da beş boş teneke getirttim. Sonra da Bakkal Hasan'a yollayıp dört kilo şeker, dört kilo un, bir teneke yağ aldırdım. Hepsini evime sipariş edip ben de ultra lüks evime doğru yola koyuldum. Süper zeka telefonuma eski dostlarımdan Sansar Kamil'i aramasını emrettim. Akşam olduğunda Sansar yanımdaydı. Karşımda oturmuş, emirlerimi bekliyordu. Ona planımı boylu boyunca anlattım. Üstün zekama hayran kaldı.
Ertesi gün Yancı Hikmet'in kapısını çalan Sansar Kamil, ona elinde iki çuval un, iki çuval şeker, beş teneke de yağ olduğunu, taş konkende borca girdiğini, mafyanın peşinde olduğunu söyledi. Elindekileri yok pahasına bırakmayı teklif etti. Yancı Hikmet hiç şüphelenmedi. Hemen Çarkıfelek'le Büllük'ü arayıp enayinin birini düşürdüğünü, çok ucuza mal bulduğunu söyledi. Daha önceden kireç çuvallarından ikişer kilo alıp yerlerine unla şeker koydurmuştum. Yağ tenekelerinin de dört litresi su, birer litresi yağ olacak şekilde ayarlamıştım. Bizim üç avanak da kontrollerini yaptıktan sonra ellerindeki 232 doları verip ellerini ovuşturdular. Sansar Kamil gaymeleri bana getirdi.
Ertesi gün Çaykur Rıza'nın yanına gittim. Kendime köpüklü bir kahve söyledim. Yancı Hikmet, Büllük Adnan, bir de Çarkıfelek Osman kapıdan sinirli sinirli girdiler. Büllük "Yaktın beni Yancı, bütün gaymelerim gitti." diye söyleniyordu. Yancı da "Telafi ederiz Büllük Abi, gel otur hele konuşalım" derken Çarkıfelek Osman yumruğunu kaldırıp "Neyi konuşacağız ulan! Gaymelerimizi geri vereceksin!" diye üstüne yürüdü. Araya Çaykur'la Büllük girdi.
Köpüklü kahvemi içerken yüksek sesle "Erkete!" diye bağırdım. Erkete Orhan yeğenim hızla kapıdan girdi. "Emret Dayı!" dedi. Yeğen benim şu 232 doları Döviz Kenan'a götür, bozdur. 12 doları cebine indir. Kalan gaymeleri de bana getir. Fakir fukaraya un, şeker, yağ almam söz konusu olsun, dedim. İşte o anda Yancı Hikmet ne olduğunu anlamıştı. Üstüme yürümeye kalktıysa da yan masada oturan, mahalle takımından Goril Orhan'la, Kaplan Recai üstüne atıldı. Onu sandalyesine oturtup omzuna bastırdılar. Ayağa kalktım, masalarına gidip "Stokçularla olan mücadelem devam edecek. Benim adım Nalkapon, ben bu oyunu bozarım" diyerek racon kestim. Sonra da uzaklaştım.
Stokçulara göz açtırma yeğen, para baronlarının yüzünü güldürme.
Gözlerinden öperim, şansın bol ola.
Nalkapon İzmir At Yarışı Tahminleri
2. ALTILI
5,3,1,7,9
10,7,1,8,9
7 THE PROTECTER BANKO
4,6,3,9
1 PANSPERMIA // 7,2
7,1,6,11,4,13
360 TL // 1080 TL